Sırt ağrıları toplumda günden güne artarak görülen rahatsızlıklardandır. Bilgisayar başında saatler geçirmek, iş yerinde ofislerde masa başında ya da ders çalışırken yanlış şekilde oturmak sırt ağrılarına neden olabildiği gibi, bazı sırt ağrıları ise hiç de masum olmayan hastalıkların delili olabilir. Sırt ağrıları boyun altında, omuz arkalarında kürek etrafında, bele doğru yerleşebiliyor. Sırt ağrısının her yaş gurubundan olan kişilerde görüldüğü ve her beş kişiden bir kişide görüldüğü bildirilmektedir. Sırt ağrılarının bazı nedenlerini aşağıda görebilirsiniz.
Skolyoz
Bir omurga eğriliği hastalığıdır. Bu hastalığın belirtileri sırt kısmında oluşan bozukluklarla teşhis edilebilir. Skolyoz doğuştan olabildiği gibi, sonradan da olmaktadır. Normal bir sırt görüntüsü arkadan ve yandan bakıldığında düz bir görüntü sergilerken, skolyoz hastalarında omurga sağa ya da sola doru eğri durmaktadır. Fiziksel bir eğrilik sergileyen skolyoz rahatsızlığı aynı zamanda da kişiye ızdırap verebildiği gibi, fiziksel zorluklar da yaşatabilir. Skolyoz rahatsızlığı cob açısı olarak da tanımlanabilir ve sadece bir röntgen filmiyle teşhisi konabilecek olan skolyoz hastalığı çok farklı sebeplere bağlı olarak da gelişebilir. Bu durum fark edildiğinde zaman kaybetmeden bir uzman hekime başvurulmalıdır. Zira skolyoz ilerleyebilen bir rahatsızlıktır. Çocuklarda görülen skolyoz, aile hekimi, antrenörler, öğretmenler ya da yakın arkadaşlar tarafından rahatlıkla fark edilebilecek olan bir rahatsızlıktır. Belde oluşan bir asimetri skolyozun ön habercisi olduğunda, ölçüm için skolyometre kullanılabilir. Skolyoz 50 yaşından sonrada omurgada oluşan dejenerasyonlara bağlı olarak dahi görülebilir (iç bükey – dış bükey) Öte yandan skolyoz hastalığı kemikler daha naif olduğundan kız çocuklarında daha çok görülmektedir.
Skolyoz hastalığı çeşitleri:
1 – idiopatik skolyoz (genetik kaynaklı)
2 – Nöromuskiler skolyoz (siniz – kas kaynaklı)
3 – Konjenital (doğum anomalileri)
Skolyoz tedavisinde küçük çocuklarda ilerlemeyi durdurma özelliğine sahip olan füzyon tedavisinden yararlanılabilir. Öte yandan günümüzde nöromonitorizasyon adlı detaylı görüntü ve çalışma imkanı yaratan işlem sayesinde ameliyatlarda sinir yaralanmalarına sebebiyet verilmemektedir. Bu nedenle de bu tür ameliyatlardaki felç riskiyle karşılaşılmamaktadır. Yine skolyoz tedavisinde vidalı gerdirme yönteminden de yararlanılmaktadır. Bu ameliyat tekniğinde omurgada bulunan skolyozlu dış bükey kısmına yandan kameralar yardımıyla bir vida konur, kalın iplerle bağlanan bu vidalar gerdirilir ve buradaki yapı düzeltilir. Ameliyat esnasında platin yerine ip kullanılması sayesinde, hareketlilik de engellememektedir. Ayrıca kesi küçük ve yanda olduğu için gözükmez.
Kifoz
Kifoz kamburluk, yani omurganın öne doğru eğrilmesidir. Kifoz rahatsızlığı sıklıkla sırt bölümünde görülmektedir. Bu hastalıklarda baş önde dururken, sırt kısmında da çıkıntı gözlemlenmektedir. Kifoz az da olsa anne rahmindeki gelişme esnasında baş gösterebilir. Bebeklerde vücutta görülen eşitsizlikler, orantısızlıklar bu hastalığın belirtisi olabilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında vakit kaybetmeden uzman hekime başvurulmalıdır. Bu şekilde kifoz erken dönemlerde oluştuğu gibi, ilerleyen yaşlarda da oluşabilir. Kifoza omurga kırıkları, kemik erimesi, kanser, tümörler, neden olabilir. Her kifoz derecesinin uygun tedavi yöntemi olduğu gibi hastalık egzersizler, korsa, ameliyat gibi müdahalelerle de düzeltilebilir.
Kemik Erimesi
Diğer adı osteoporoz olan kemik erimesi rahatsızlığı, kemik yoğunluğunun azalmasıyla baş gösterir. Bu rahatsızlığın %50 si genetik yatkınlık ile ilintilidir. Oldukça sık karşılaşılan bu rahatsızlıkta büyük oranda kalsiyum kaybına rastlanmaktadır. Belirtileri: sırt ağrısı, bel ağrısı, öne eğimli kamburlaşmış vücut, kemik kırıkları, boy kısalması, ağrılı hassas kemikler v.b. gibidir.
4 ila 40 yaşlarında genel özellikleriyle ortaya çıkan bu rahatsızlığın başlıca sebeplerinden biri de yaşlanma faktörüdür. Yetersiz beslenme, vitaminsiz, mineralsiz kalmak, aşırı kafein, sigara tüketimi ya da aşırı hareketsizlik kemik erimesine davetiye çıkarmaktadır. Düzenli ve doğru beslenme, düzenli - hareketli bir yaşam, sık yapılan yürüyüşler kemik erimesini engeller. Bu rahatsızlığın tanısı kısa süreli ve ağrısız olan kemik ölçümü cihazı sayesinde yapılır. Menopozu takip eden yıllar kemik yıkımının en çok görüldüğü ve hızlı gerçekleştiği dönemlerdendir. Bu nedenle bu dönemler kalsiyum ve demir hapı yüklemesi yapılmalıdır. Öte yandan bu açığı gıda yönünden de destekleyebilirdiniz. Süt, süt ürünleri, yoğurt, yeşil yapraklı sebzeler, kısa süreli de olsa alınan güneş banyoları bu konuda etkilidir.
Kulunç Nasıl Giderilir?
Kulunç, yani fibromiyalji çok farklı etkenlere bağlı olarak gelişebilir. Örneğin gribal enfeksiyonlar, yapılan ters ve ani hareketler, açık pencerelerin ya da kapıların önünde durarak cereyanda kalmak, psikolojik travmalar kuluncu tetikleyebilir. Ağrısı küt ve şiddetlidir. Hareketi büyük ölçüde kısıtlayabilir. Daha ziyade omuz, kürekler, sırt, diz, kalça, göğüs, bel ve arka çevremizde gelişen kulunç noktaları sertlik, yorgunluk ve bitkinlik şeklinde kendini gösterir. Halk arasında tutulma diye de nitelendirilir. Kulunç ağrıları sırt bölgesindeki kaslarda oluşabildiğinden her yaş grubunda ve her meslek grubuna dahil olan insanlarda da görülebilir. Sıcak uygulamaları, hafif masajlar, kas gevşeticiler ve bazen de depresyon ilaçları ağrıyı azaltarak geçirebilir.
Kulunç Kırma Teknikleri
Miyofasial ağrı sendromu kaslarını içeren kulunç problemi fibrosit yapıların oluşumuyla ortaya çıkar. Burada kaslarda bulunan gergin bantlar düğümlenerek fibrozitleri oluşturur. Sırt bölgesinde sıklıkla görülen bu kas ağrıları çoğunluklar sırt kaslarının kötü şekilde hor kullanılmasına bağlı olarak gelişmektedir. Basit bir röntgen filmiyle görülebilen bu düğümler, gerek duyulduğunda (fıtık şüphesi de eklenirse) MR cihazıyla çok daha detaylı bir şekilde izlenebilir. Kulunç rahatsızlıklarında sıcak tedavilerinden, fizik tedavilerinden (serum fizyolojik iğneler), kuru iğne tedavilerinden dahi yararlanılabilir. Germe egzersizleri de bu konuda endikedir. Buz tampon tedavileri ve akabinde sıcak jel tedavileri de çözüm getirebilir. Öte yandan halk arasında kulunç kırma tedavisi diye bilinen uygulama pek de sağlıklı bir uygulama değildir. Gergin bantlara yapılan bu türlü sert masajlar sonucunda kaslar daha da hırpalanarak zarar görebilir. Masaj uygulamaları yukarıda saydığımız sıcak uygulamaları ve kas gevşetici ilaçlarla birlikte yumuşak uygulamalarla yapılmalıdır.